Author/Authors :
HUSEYN, TÂHÂ , KIZIKLI, ZAFER Ankara Üniversitesi - ILAHIYAT FAKÜLTESI, Turkey
Abstract :
el-Câhiz, hicrî III. yüzyılın ortalarına doğru Şu‘ûbiyye ile mücadeleye giriştiğinde, nükteden yoksun basit bir maceraya dalarak, Yunanlılarda “hatîp” olarak adlandırılmayı hak eden hiç kimsenin olmadığı yönünde bir açıklama yapmıştır. Fakat el-Câhiz, biraz hoşgörü göstererek Yunanlıların felsefedeki öncülüklerini ise kabul etmektedir. Çünkü, el-Beyân ve’t-tebyîn adlı eserinde, bizzât Aristo’yu, sözü ayırdedebildiği, detaylandırabildiği, anlam ve özelliklerini kavrayabildiği hâlde, dili tutuk ve kendini ifade edemeyen biri olarak tanımlar. Sonra da şöyle der: “Onlar Galen’i ağzı en iyi laf yapan kişi olduğunu ileri sürüyorlar, ama onun hitâbetinden ve belâgatinden hiç söz etmiyorlar!