Abstract :
Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet ilkesinin azami olarak uygulandığı sigorta sözleşmelerinde prim, riziko ve teminat dengenin kurulması ve korunması esastır. Sigorta sözleşmelerinde bu dengenin kurul-ması ve korunması tarafların sözleşmenin her aşamasında birbirlerini karşı-lıklı olarak iyi niyetle ve tam olarak bilgilendirmelerine bağlıdır. Prim ile himaye altına alınan riziko arasında uygunluğun sağlanabilmesi için sigortacının tehlikenin doğru biçimde tayin edilmesini mümkün kılacak bilgilere sahip olması gerektiğinden1 6762 sayılı TTK ile sigorta ettirene ihbar yükümlülükleri getirilmişken, sigortacının sigorta ettirene karşı benzer nitelikte bir aydınlatma yükümlülüğüne ilişkin bir hüküm ne TTK’ da ne de Borçlar Kanunu’ nda mevcut bulunmamaktaydı.Gerekçe’ de “doktrin ve yargı kararları da dikkate alınarak sigortacının sözleşmeden veya dürüstlük kuralından kaynaklanan aydınlatma ve bilgi verme yükümlülüğünün doğacağının kabul edildiği” belirtilmiştir. Sigorta ettirene ihbar yükümlülüğü getirilmişken, sigortacı için öngörülmemiş olma-sı neticesinde, tarafların menfaatleri arasında denge kurulması ve korunması dürüstlük kuralı gereği olduğundan sigortacıya aydınlatma yükümlülüğü getirilmiştir. Sigorta sözleşmesinin görüşülme safhasında, taraflar karşılıklı olarak çıkarlarını korumak için dürüstlük kurallarına göre kendisinden bek-lenen özeni göstermek zorundadır. Aydınlatma yükümlülüğü sözleşme öncesi kusuru ifade eden (culpa in contrahendo) dürüstlük kuralı ve akdin müspet ihlali kurumları ile doğrudan ilişki içerisindedir.