Author/Authors :
ÇELEBİ, Mevlüt
Title Of Article :
CUMHURİYETİMİZ 90 YAŞINDA
شماره ركورد :
22887
Abstract :
İnsanlık tarihi boyunca yönetilen-yöneten ilişkilerinin nasıl olması gerektiği hep tartışma konusu olmuştur. Yönetenlerin, yönetme hakkını kimden aldıkları da bu tartışmanın diğer bir ayağını oluşturmuştur. 18. Yüzyıla kadar yönetme hakkının Tanrı tarafından kendilerine verildiğini iddia eden Hanedan yönetimleri Avrupa’da olduğu gibi, Asya’da da hâkim olmuştur. İngiltere gibi, kralın yetkilerinin kısmen sınırlandırılması gibi istisnai örneklere rağmen Kral ve işbirliği halinde olduğu Kilise, Avrupa halklarını kendi anlayışlarına göre yönetmişlerdir. Mutlak yönetimlerin sorgulanması ve sonunda yeni yönetim biçimlerinin önerilmesi Avrupa’daki bir dizi olaylardan sonra meydana gelmiştir. İnsanın kendini keşfetmesi (Rönesans), dinsel hegemonyaya karşı çıkması (Reform) ve bireyin, kendisiyle ilgili kararları kendisinin vermesi gerektiğini savunan Aydınlanma Çağı’nın yaşandığı sürecin sonunda yönetilen-yöneten ilişkilerinin sorgulanmaması düşünülemezdi. Amerika’da başlayıp Avrupa’ya yayılan, milletlerin kendi kaderlerine sahip çıkmaları (self-determinasyon) anlayışıyla, yönetimlerin halka dayanması gerektiği kabul edilmeye ve hızla yaygınlaşmaya başlamıştır.
From Page :
325
JournalTitle :
Tarih Incelemeleri Dergisi
To Page :
328
Link To Document :
بازگشت